Aşağıda NLP'nin etik ve felsefi bakış açısını oluşturan önemli varsayımlardan bazılarına yer verilmiştir.
Bu varsayımlar tartışılmaz, evrensel gerçekler, ya da kesin doğrular değildir. Amaç, etkin iletişim, gelişim ve değişim süreçlerine uygun bir zemin sağlayan bu varsayımların doğruluğundan yola çıkarak, dünyayı algılama, yorumlama ve davranış biçimi seçeneklerimizdeki gelişimi sağlamaktır.
"İnsanlar, kendi yaşamlarını istekleri doğrultusunda şekillendirebilmek ve gerek gördüğünde değiştirebilmek için ihtiyaç duyduğu tüm kaynaklara kendi içinde sahiptir."
NLP deki amaç, ihtiyaç duyulan kaynaklara (resource), istenilen zamanda istenilen yerde ulaşabilmek ve bunlardan en iyi düzeyde yararlanmaktır.
" İletişimde hata yoktur, sadece geri bildirimler (feedback) vardır."
Karşıdan alacağımız tüm tepkiler ya da elde ettiğimiz sonuçlar bizim içim bir geri bildirim ve böylelikle bu sonuçlardan öğrenebileceğimiz faydalı bilgiler niteliğindedir. Geri bildirimler, uygulamış olduğumuz yöntemin bizi çözüme ya da hedefe yaklaştırıp yaklaştırmadığı konusunda bilgi vererek, gerektiği takdirde bizi yeni çözüm yolları aramaya davet eder.
"Kurmuş olduğumuz iletişimin anlamı, karşımızdan almış olduğumuz yanıtta saklıdır."
İnsanlar belli bir amaç ya da beklenti çerçevesinde başka insanlarla iletişim kurarlar. Karşımızdakinden beklediğimiz tepkiyi alamamak, iletmiş olduğumuz bilginin karşımızdakine istenilen şekilde ulaşmadığını gösterir. Bu durumda olumsuz tepki göstermek ya da ısrar etmek yerine davranışımızı değiştirmek bizi istenilen sonuca daha çabuk ulaştıracaktır.
"Birşey istediğin sonucu vermiyorsa yeni bir şey dene."
Bu varsayım bir çağrı niteliğindedir ve etkilerimiz sonucunda aldığımız her türlü tepki (istenmeyen sonuçlar dahil), bir geri bildirim yani bizim için faydalı bir bilgi içerdiğinden, istediğimiz sonucu alana kadar davranışlarımızda esnek olup, yeni şeyler denemeye davet eder.
"Harita arazinin kendisi değildir."
Her insanın, dünyanın nasıl bir yer olduğu konusunda zihninde bir temsil vardır. Zihnimizdeki bu temsillerden hiçbiri dünyayı gerçekten olduğu gibi yada eksiksiz yansıtmaz. İnsanlar ise zihinlerinde bulunan bu haritaya, yani temsile tepki gösterirler, gerçekliğin kendisine değil.
"Her davranışın altında olumlu bir niyet yatar."
İlk bakışta olası olumsuz etkileri göze çarpsa dahi, her davranışın onu uygulayan kişi için olumlu bir işlevi vardır ve bu çerçevede anlaşılmaya çalışılmalıdır.
"Ne kadar çok tercih imkanımız varsa, o kadar iyi."
İnsanlar sahip oldukları davranış seçeneklerinden, o an için en uygun olanını seçerler. En geniş davranış seçeneği, yani tercih reperatuvarı olan kişi, kompleks sistem dinamiği içerisinde esnekliği sayesinde durumu daha iyi kontrol edebilir.